KMÜ'de 21. Mesnevi Okuması Düzenlendi
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinin (KMÜ) 14'üncü Kuruluş Yıl Dönümü programı kapsamında 'Mesnevi Okumaları' gerçekleştirildi.
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinin (KMÜ) 14'üncü Kuruluş Yıl Dönümü programı kapsamında 'Mesnevi Okumaları' gerçekleştirildi.
Yönlendiriciliğini Rektör Danışmanı ve İİBF Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sefa Usta'nın yaptığı Mesnevi Okumaları dizisinin 21'nci program konuğu İslami İlimler Fakültesinden Dr. Öğr. Üyesi Nasseruddin Mazhari oldu.
Çevrim içi düzenlenen programın başında bir selamlama konuşması yapan Rektör Prof. Dr. Namık Ak, "Üniversitemizin 14. Kuruluş Yıl Dönümü kapsamında 'Özümüz Yunus, Sözümüz Türkçe' düsturuyla programlarımıza devam ediyoruz. Salgın koşullarını da dikkate alarak her akşam bir çevrim içi söyleşi programı düzenliyor ve siz değerli katılımcılarla buluşma imkânına sahip oluyoruz. Mevlana Hazretlerinin Mesnevi'sini kaynağından dinleme imkânını bize sunduğu için İslami İlimler Fakültemizden Dr. Öğr. Üyesi Nasseruddin Mazhari hocamıza ve oturumu yönetecek olan Rektör Danışmanımız Doç. Dr. Sefa Usta’ya teşekkür ediyorum. Programımızın hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, değerli vakitlerini ayırıp programa katılım gösteren siz kıymetli misafirlerimize, Mader-i Mevlana ve Yunus Emre diyarı Karaman’dan selamlarımı ve muhabbetlerimi iletiyorum." dedi.
"Maddi şeylerin kokusu olduğu gibi kötülüklerin ve iyiliklerin de kokusu vardır"
Açılış konuşmasının ardından söz alan Dr. Öğr. Üyesi Nasseruddin Mazhari hırs konusu hakkında açıklamalarda bulunarak şunları söyledi: "Hırs hem Kuran'da hem Mesnevi'de ikiye ayrılır. İcabi hırs yani olumlu hırs, bir de selbi hırs yani olumsuz hırs vardır. Mevlana 'Ben de çok hırslıyım ama bu hırsım aşk yolundadır. Allah’ın aşkına vasıl olmak için çok hırslıyım.' der. Mevlana hırsın kaynağını Allah’a karşı suizanna bağlar ve 'Kişi Allah’a karşı suizan sahibi olursa o zaman hırsı daha da artar. Dünyalığı elde etmek için her türlü hileye, her türlü kötü yola başvurur. Ama fıtratı selim olan, Allah’a karşı hüsnüzan sahibi kimse asla hırs sahibi olmaz.' der. Ayrıca hırs tabii ki herkeste vardır. Neye benzer bu? Şehvet, öfke gibi diğer doğal insani özelliklere benzer. Ama bunu kontrol eden ve dengeli bir şekilde kullanan kimse peygamberane bir iş yapmış olur. Başka tabir ile hırsını kontrol eden kişide peygamberlik damarı vardır demektir. Biz Mesnevi’yi ele alırken Kuran ve sünnettin ışığında açıklamaya çalışıyoruz. Bu manevi hastalıklar hakkında Mevlana, 'Tamah, hırs ve kibrin kokusu adam konuşurken soğanın kokusu gibi belli olur. Bu koku böyle sıfatlara sahip olan kişinin konuşma sırasında her tarafa yayılır. Ben sarımsak ve soğan yemedim diye ne kadar yemin etsen de faydası olmaz. Çünkü zaten koku buna şahitlik ediyor.' der. Mevlana soyut olan konuları anlatırken somut örneklerle açıklar. Maddi şeylerin kokusu olduğu gibi soyut olan kötülüklerin ve iyiliklerin de kokusu vardır. Bunu tabii ki herkes hissetmez."
Hırsın Zararları
Dr. Öğr. Üyesi Mazhari hırsın; dünyevi, uhrevi ve ilmi zararları olduğunu vurgulayarak, "Hırs tevekkülü ortadan kaldırır. Hırs sahibi insanda tevekkül kavramı yok olur. Hem zihnî hayatında hem fiilî hayatında tevekküle yer olmaz. Yani kul üzerine düşen görevi yapmalı ve Allah’ın işini Allah’a bırakmalıdır. Mevlana’nın tabiri ile tevekkül iş'te, çabada, fiilde olur; sözde olmaz. Genel bağlamda düşünürsek tabii ki bütün iş Allah’a aittir, her işi Allah yapıyor ama insana da birçok görev yüklenmiştir. Kulun çabası da aslında Allah’ın tevfik ve inayetiyle olur." dedi.
"Ruhu cisimden ayırmak doğru olmaz"
Dr. Öğr. Üyesi Mazhari duanın da önemine değinerek, "Kaza ve kadere inanarak dua etme ve Allah’ın takdirine teslimiyet gösterme insanı ruhen rahatlatabilir. Dolayısıyla da bu psikolojik rahatlama kişinin bağışıklık sistemini güçlendirip hastalıklara karşı dayanma gücünü arttırabilir. Psikolojiyi fiziksel alandan tamamen koparmak da doğru değildir. Başka değişle ruhu cisimden ayırmak doğru olmaz. Deneyler ve araştırmalar stresin ve psikolojik rahatsızlıkların birçok fiziksel hastalıklara yol açabileceğini açık bir şekilde gösteriyor. Stresin ve psikolojik bazı rahatsızlıkların insanın cismine tesir etmesine inanıyorsak duanın da insana rahatlık ve ferahlık verip onu olumlu yönde etkileyebileceğine inanmalıyız. Dua, tevekkül, takdir, kaza, kader inancı ve diğer öğretiler doğru ve yerli yerinde kullanılırsa sünnete uygun düşer. Hırs tevekkülü ortadan kaldırır demiştik. Tevekkül zaten gelecek ile ilgilidir; geçmiş ile ilgili değil. Demek ki hırsın en etkili ve olumsuz neticesi geleceğe karşı insanın huzurunu ve güvenini yok etmesidir. Tevekkül insana huzur verir, ruhen sükûnet verir. Tevekkülden yoksun olan insanın istekleri son bulmaz. Allah bize gerçek tevekkülün anlamını bilmeyi ve yaşamayı nasip eylesin." diyerek sözlerine son verdi.
HABERE YORUM KAT