Huzurevi Sakinlerinin Bir Yıllık Hasreti Sona Erdi
Kovid-19 salgını sebebiyle bir yılı aşkın süredir ziyarete kapalı olan huzurevlerinin, kademeli normalleşme adımları kapsamında yeniden açılmasıyla yakınlarını göremeyen yaşlılar, sevdikleriyle yüz yüze buluşabilmenin mutluluğunu yaşadı
Kovid-19 salgını sebebiyle bir yılı aşkın süredir ziyarete kapalı olan huzurevlerinin, kademeli normalleşme adımları kapsamında yeniden açılmasıyla yakınlarını göremeyen yaşlılar, sevdikleriyle yüz yüze buluşabilmenin mutluluğunu yaşadı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Kovid-19 salgınının görüldüğü Mart 2020'den itibaren resmi ve özel huzurevleri, engelli bakım ve rehabilitasyon merkezleri ile çocuk evleri gibi tüm kuruluşlarda ziyaretçi yasağından "sabit vardiyalı" çalışma sistemine kadar pek çok önlemi devreye almıştı.
Kuruluşlarda kalan kişilerin sağlığının korunması amacıyla bir yıldan fazladır devam eden ziyaret kısıtı uygulaması, Sağlık Bakanlığı ve Koronavirüs Bilim Kurulunun tavsiyeleri ve Cumhurbaşkanlığı Kabinesinde alınan kararlar doğrultusunda, 1 Haziran'dan itibaren sona erdi. Bu kapsamda kuruluşlardaki ziyaretlere, bu yerlerde kalan her kişi için haftada en fazla bir ziyaret olacak şekilde izin verildi.
Kademeli normalleşme adımları kapsamında alınan bu kararın ardından uzun süredir yakınlarını göremeyen huzurevi sakinleri de sevdikleriyle yüz yüze buluşabilmenin mutluluğunu yaşadı.
"Yüz yüze görüşebilmek daha çok mutlu ediyor"
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı Seyranbağları Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'nde kalan 66 yaşındaki Ümit Yavuz Akgün'ün kardeşi Gülay Koçak ile buluşması duygulu anlara sahne oldu.
Kovid-19 önlemleri çerçevesinde maske ve mesafe kuralları doğrultusunda kardeşiyle bir araya gelen Akgün, yakınına sarılamasa da onu görebilmenin kendisini çok mutlu ettiğini vurguladı.
Akgün, duygularını, "Bir yıldır bunu bekliyorduk, aşılarımızı da olduk. Çok mutluyum şu anda, kardeşimle buluştum. Çok duygulandım ve sevindim. Uzun zamandır görüşemiyoruz, bir sene oldu. Telefonla görüşebiliyorduk ama o da yeterli değildi. Yüz yüze görüşebilmek daha çok mutlu ediyor. " sözleriyle dile getirdi.
"Lütfen sırası gelen tüm vatandaşlar aşılarını olsun"
"Torunlarım" diyerek anlattığı yeğenlerinin çocuklarını çok özlediğini ve onlarla da görüşmek istediğini belirten Akgün, "Pandeminin bitmesi için aşı olmamız lazım. Aşıdan başka kurtuluş yok. Lütfen sırası gelen tüm vatandaşlar aşılarını olsun." çağrısında bulundu.
Huzurevinde gerçekleştirilen etkinliklerle güzel vakit geçirdiklerini, kendilerine çok iyi bakıldığını anlatan Akgün, salgın döneminde çokça kitap okuduğunu, bazı huzurevi sakinlerinin de kitap yazdığını anlattı.
Akgün, "Salgın bittiğinde ilk yapmak istediğim tiyatroya, sinemaya gitmek ve piknik yapmak. Sevdiklerimle tatile gitmeyi de çok özledim. En çok da torunlarımla sarılmayı özledim." diye konuştu.
"Yüz yüze görüşmek çok önemli, değerli"
Ümit Yavuz Akgün'ün kardeşi 62 yaşındaki Gülay Koçak da "Kademeli normalleşme haberini aldığımızda çok sevindik. Yüz yüze görüşmek çok önemli, değerli. Sarılamasak da tokalaşamasak da bir arada, yakın olmak çok mutluluk veriyor.
Çocuklarının henüz aşı olmadıkları için risk almamak adına dayılarını görmeye gelemediğini dile getiren Koçak, görüntülü konuşma ile hasret giderdiklerini aktardı.
Koçak, salgın sona erdiğinde bol bol seyahat etmeyi, dostlarıyla buluşmayı hayal ettiğini söyledi.
Huzurevi sakinleri "Dijital Bahar" odalarında keyifli vakit geçiriyor
Öte yandan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı himayesinde, Turkcell tarafından Seyranbağları Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezinde oluşturulan "Dijital Bahar" isimli teknolojisi odası, burada kalan yaşlılara keyifli vakit geçirme imkanı da sunuyor.
BiP uygulaması aracılığıyla sevdikleriyle bir araya gelebilen, "TV+, Fizy ve Dergilik" gibi uygulamaları bu odadan kullanabilen huzurevi sakinleri, elektronik ortamda eğlenceli oyunlar da oynayabiliyor.
"Dijital Bahar" odasının müdavimlerinden 74 yaşındaki eski milli basketbolcu Özcan Yaykın, "Burada büyük bir huzur içinde, huzurevinde vakit geçiriyorum. Kimsem de yok. Huzurevinde iki kitap hazırladım. Babam şehit olmuştu, üçüncü kitabımı da onun için hazırlıyorum." dedi.
Yaykın, "Teknoloji odasında vakit geçirmeyi çok seviyorum. Bize uzakları yakınlaştırdı. Yakınlarımızla görüntülü konuşmalar yapıyoruz. Büyük ekranda basketbol ve voleybol maçlarını keyifle, heyecanla seyrediyorum." ifadelerini kullandı.
HABERE YORUM KAT