Hemofili Hastası Mert Mücadelesiyle "Örnek" Olmak İstiyor
Antalya'da henüz 5 yaşındayken vücudundaki kanamaların durmaması ve morarmalar nedeniyle götürüldüğü hastanede hemofili teşhisi konulan 26 yaşındaki Mert Güler, yıllardır konferanslarda ve toplantılarda hastalıkla mücadelesini anlatıyor
Antalya'da hemofili hastası olduğu için haftanın üç günü damar yolundan ilaç alan Mert Güler, zorlu geçen yaşamına rağmen kendi gibi hastalara umut olmak için mücadele veriyor.
Ev hanımı Hatice ile emekli Lemi Güler'in tek çocukları Güler, 5 yaşındayken oyun oynadığı sırada yüksekten düşmesi sonucu bilinç kaybı yaşadı.
Kanaması durmadığı ve vücudundaki morarmalar nedeniyle hastaneye götürülen Güler'e kanın pıhtılaşma sorunuyla ortaya çıkan ağır hemofili teşhisi konuldu.
Güler 11 ay boyunca hastanenin yoğun bakım servisinde kaldı.
Tedavi sürecinin ardından ailesiyle Antalya'ya yerleşen Güler, yaşıtlarının koşup eğlendiği dönemde darbelere maruz kalmamak için bazı aktivitelerden mahrum yaşamayı öğrendi.
Hayat boyu ilaç kullanmayı gerektiren ve küçük darbelerde bile durmayan kanamalara yol açan hastalığa karşı mücadele veren Güler'in tedavisine Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde devam edildi.
Haftada üç kez damar yolundan ilaç almaya başlayan Güler, yaşadığı zorlukları ve yaşam mücadelesini birçok konferansta kendi gibi hastalarla paylaştı. Sekiz yıl önce tanıştığı Türkiye Hemofili Derneğinin tüm organizasyonlarına katılan Güler, bir yıldır da derneğin Antalya temsilciliğini yürütüyor.
Ziyaret ettiği hastalara ve ailelerine moral veren, sorunlarını çözmeye çalışan 26 yaşındaki Güler, düzenlediği toplantılarla da hemofili hastalarını bir araya getirip kaynaşmalarını sağlıyor.
- Hastalıkla ilgili tecrübesini aktarıyor
Kongre ve etkinlik organizatörü Güler, AA muhabirine, zor bir çocukluk dönemi ve hayatı olsa da zamanla hastalığıyla yaşamayı öğrenmek zorunda kaldığını söyledi.
Çok kanamalı bir hayatı olduğunu, özellikle oyun oynarken dizinin ve ellerinin çok kanadığını anlatan Güler, çoğu zaman günlerce hastanelerde kaldığını, devamsızlıklarla dolu bir eğitim hayatını geçirdiğini dile getirdi.
Diğer arkadaşları gibi rahatça oynayamadığı için kendini kötü hissettiğini, üzüldüğünü aktaran Güler, "Ailemi ve doktorlarımı dinlemediğimde kanamalarım oluyordu. Sonrasında hastane ve rehabilitasyon sürecim başlıyordu." dedi.
Güler her şeye rağmen hiçbir zaman pes etmediğini, çabaladığını belirterek şöyle konuştu:
"Hep benim gibi hasta olanlara yardım etmek istiyordum. Günlerce neler yapabileceğimi düşündüm. Yıllar önce tanıştığım dernek bünyesinde çok sayıda organizasyon düzenledim. Çektiğim zorlukları, hastalık konusundaki tecrübelerimi insanlarla paylaştım. Hep olumlu dönüşler aldım. Anlattıklarımdan sonra insanların hastalığıyla yaşamayı öğrenmek istemesi beni mutlu etti. Hep moral vermek istedim. Motivasyonlarını üst düzeyde tutmak için çabaladım. Hastane sürecinde birçok hastalık gördüm. Tek hastalık hemofili değil. İnsanların farklı hastalıklarla mücadelesini gördükçe kendimde bir enerji buldum. Çok daha ağır hastalıklar var. Eskiye nazaran sağlık durumum şimdi daha iyi."
HABERE YORUM KAT