Genetik Kökenli İşitme Kaybı 30'lu Yaşlarda Ortaya Çıkabiliyor
İstanbul Medipol Üniversitesi'nden yapılan açıklamada konuya ilişkin değerlendirmeleri yer alan Bayazıt, yaş ilerledikçe işitme kaybının görülme sıklığının arttığını bildirdi.
İstanbul Medipol Üniversitesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yıldırım Ahmet Bayazıt, yetişkinlikte ve yaşa bağlı ortaya çıkan işitme kayıplarında çok çeşitli nedenler bulunduğunu ancak genetik yatkınlık bulunması halinde hastalığın 30'lu yaşlarda belirti verebileceğini bildirdi.
İstanbul Medipol Üniversitesi'nden yapılan açıklamada konuya ilişkin değerlendirmeleri yer alan Bayazıt, yaş ilerledikçe işitme kaybının görülme sıklığının arttığını bildirdi.
Bayazıt, hemen her ülkede benzer oranda görülen işitme kayıplarının başlıca nedenleri arasında kulak hastalıkları ve santral sinir sistemi ile işitme yolları arasında oluşan problemlerin gösterildiğini anlattı.
Yetişkinlikte ve yaşa bağlı ortaya çıkan işitme kayıplarında çok çeşitli nedenler bulunduğunu ancak genetik yatkınlık bulunması halinde hastalığın 30'lu yaşlarda belirti verebileceğini kaydeden Bayazıt, ailesinde işitme kaybı öyküsü bulunan bireylerin 30'lu yaşlardan başlayarak bu sorunla karşılaşabileceğine dikkati çekti.
Bayazıt, vücuttaki bazı hastalıkların dolaylı olarak işitme sistemini etkileyerek işitme kaybına neden olabileceğini kaydederek, şu açıklamalarda bulundu:
"Atrezi gibi kulağın yapısal problemleri, buşon gibi kulak tıkaçları oluşması, kulak zarı ve östaki tüp problemleri, akut ve kronik kulak enfeksiyonları, orta kulak kemikçik yapısını veya hareketini etkileyen kireçlenmeler veya doğuştan gelen anomaliler, iç kulağın yapısal bozuklukları, iç kulak dinamiklerini etkileyen meniere hastalığı gibi nedenleri öncelikli olarak sayabiliriz. Bunların yanı sıra viral enfeksiyonlar, bazı kimyasalların iç kulakta neden olduğu toksik reaksiyonlar, basınç travmaları, diğer kulak ve kafa travmaları, ani ve yüksek gürültüye veya uzun süreli gürültüye maruz kalma, kulak veya beyin sapı tümörleri de nedenler arasında yer alıyor."
"Şüphe anında kulak-burun-boğaz uzmanına başvurun"
Prof. Dr. Yıldırım Ahmet Bayazıt, multiple skleroz (MS) gibi nörolojik hastalıkların, lösemi gibi kan hastalıklarının, şeker hastalığı gibi endokrin ve metabolizma kaynaklı hastalıkların ve romatizmanın da işitme kaybı nedeni olabileceğini bildirdi.
İşitme kaybından şüphelenen bireylerin mutlaka bir kulak-burun-boğaz (KBB) uzmanına başvurması gerektiğini vurgulayan Bayazıt, şu uyarılarda bulundu:
"Basit muayene ve testlerle yapılan tetkikler sonrasında hastanın durumuna göre işitme kaybının tedavisi yapılabilir. İşitme cihazı veya ileri kayıp durumlarında işitme implantı uygulaması ile hasta tekrar işitme yetisini kazanabilir. İşitmesini sonradan kaybeden yetişkinlerde implant uygulamak için yaş sınırı yok ancak bu işlem işitme kaybı ortaya çıktıktan sonra olabilecek en kısa sürede yapılmalı. Aksii takdirde implant randımanı düşük olabilir veya kişinin işitsel implanta adaptasyonu zor olabilir."
"İşitme cihazından fayda görülmüyorsa işitme implantı uygun çözüm olabilir"
İstanbul Medipol Üniversitesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Bölüm Başkanı Bayazıt, ağır işitme kaybı bulunan kişiye konvansiyonel işitme cihazının fayda etmemesi halinde yapılan klinik değerlendirme ve testler ışığında implant işleminin yapılabileceğini anlattı.
Belirli şartları taşıyan üçüncü basamak hastane koşullarında SGK geri ödemesi kapsamında hastanın koklear implant işlemine onay verilebildiğini kaydeden Bayazıt, şu bilgileri verdi:
"İşitme kaybı olan bir kişi koklear implant ameliyatı olmak amacıyla bu işlemi uygulamaya yetkili olan üçüncü basamak bir hastanenin KBB hastalıkları kliniğine başvurmalıdır. Ülkemizde çok sayıda üçüncü basamak sağlık kurumlarında bu işlem uygulanmaktadır. KBB hastalıkları hekiminin yapacağı ilk muayene sonrası hastanın işitme ve konuşma testleri yapılır. Kulak yapısı radyolojik yöntemlerle görüntülenir. İlgili hekim hastanın implant adayı olduğuna kanaat getirirse, 3 KBB uzmanı hekimin imzasıyla çıkartılacak heyet raporuyla, hasta ameliyat programına alınır."
Bayazıt, tedavi edilmeyen işitme kayıplarının kişide ve yakın çevresinde psikolojik ve sosyal sorunlara yol açmaya başladığını belirterek, toplumdan izole olmaya başlayan bu kişilerde depresyonun baş gösterdiğini, kişinin iletişim becerilerinin ve öğrenme kabiliyetinin azalmaya başladığını vurguladı.
Tedavi edilmeyen işitme kayıpları ile erken bunama (demans) arasında ilişki tespit edildiğini aktaran Bayazıt, işitme kaybı fark edildiğinde hemen KBB uzmanına gidilmesinin önemini yineledi.
HABERE YORUM KAT