Estü’lü Öğrenciler Hidrojenle Uçabilecek İha İçin Yoğun Emek Harcıyor
Eskişehir Teknik Üniversitesi (ESTÜ) öğrencilerinden oluşan Anatolia Aero Design ekibi, Hidra ismini verdikleri ve tamamladığında elektrik motorlu muadillerinden...
Eskişehir Teknik Üniversitesi (ESTÜ) öğrencilerinden oluşan Anatolia Aero Design ekibi, Hidra ismini verdikleri ve tamamladığında elektrik motorlu muadillerinden daha uzun süre havada kalabilecek insansız hava aracının yapımı için yoğun emek harcıyor.
Eskişehir Teknik Üniversitesi öğrencilerinden oluşan Anatolia Aero Design ekibi tarafından tasarım ve yazılımı tamamen yerli imkanlarla geliştirilen insansız hava araçları, katıldıkları yarışmalarda derece elde ederek ön plana çıkıyor. Birçok kategoride yarışan ve başarı elde eden ekip, derslerinden arta kalan zamanı atölyede geçirerek değerlendiriyor. Uluslararası yarışmalarda ve TEKNOFEST'te dereceler elde eden ekibin şimdiki hedefi ise hidrojen yakıtından elde ettikleri elektrikle havalanabilen insansız hava aracı yapabilmek. Öğrencilerin Hidra ismini verdikleri araç, bittiğinde bataryasındaki elektrik gücüyle uçabilen insansız hava araçlarından daha uzun süre havada kalabilecek. Yapımı 300-400 bin lirayı bulan araç için sponsorluk konusunda sıkıntı yaşayan ekip, proje üzerinde çalışmalarına devam ediyor. Derslerinden arta kalan zamanlarda proje üzerinde çalışan Anatolia Aero Design ekibi, 2025 yılında Hidra'yı uçurmayı planlıyor.
"7-8 saate kadar çıkarabileceğimizi gördük"
Anatolia Aero Design ekibi takım kaptanı ESTÜ Sivil Havacılık Ana Bilim Dalı yüksek lisans öğrencisi Mustafa Azer projeyle ilgili, "Dünyada uluslararası havaalanı olan tek üniversiteyiz. Ülkemizde de havacılık bölümlerinin en yoğun olduğu nadir üniversitelerden biriyiz diyebiliriz. Uçağımızın ismi Hidra, hidrojenden geliyor. Burada yarışmacıların haricinde bilimsel araştırma projesi ilerletiyoruz. Yapmak istediğimiz şey elektrikli insansız hava araçlarında her zaman uçuş süreleri düşük kalıyor. Sektördeki içten yanmalı İHA'lara göre bu havada kalma süreleri düşük kalıyor. Bunu çözme amacıyla uçağın içerisine bir hibrit sistem düşündük. Elektrikli fırçasız motorla kendine güç sağlıyor. Uçağın içerisindeki bataryada bir sistem var ve yakıt hücresi ve yakıt tankı var. Yakıt hücresi, yakıt tankından gelen enerjiyi elektriğe dönüştürerek bir yandan bataryayı dolduruyor, gerektiğinde de bu gücü motora verebiliyor. Bu sayede normalde uçuş süresi 2-3 saat ile sınırla olan Hidra'nın uçuş süresini yaptığımız testlerle 7-8 saate kadar çıkarabileceğimizi gördük. Geleceğe yönelik çok umutluyuz. Projemiz daha ilerleme aşamasında, sonuçlandırabilmiş değiliz. Tam gaz çalışıyoruz" dedi.
"2025 yılında Hidra'yı havada görmek istiyoruz"
Dünya ve ülke genelinde benzeri çalışmaların olduğuna değinen Azer, şöyle devam etti:
"Ülkemizde muadilleri üzerine çalışmalar mevcut ancak çalışmalar son haline gelmiş değil. Çıktıları elde edilmedi. Biz de onlardan bir tanesiyiz. Dünya çapında bilimsel araştırmalar mevcut. Özellikle 2010'lu yılların başından itibaren bu yöne doğru ciddi bir ilgi oluyor. Bilim insanları çok çalışıyor. Açıkçası başarılı uçuşlar da var. Herhangi bir proje bitmedi. Onlar da bizim gibi çalışmaya devam ediyor. Hedefimiz bir yıl içinde projeyi sonlandırmak. Ancak karşımıza çıkan maddi ve benzeri sorunlar oluyor. Umuyoruz ki en geç 2025 yılında Hidra'yı havada görmek istiyoruz. Kilit konu maalesef sponsorluk. Kurduğumuz sistemin Türk parasıyla maliyeti yaklaşık 300-400 bin lirayı buluyor. Böyle bütçeler bulmak üniversitede araştırma yaparken kolay olmuyor."
"Akşam saatlerinde gelip burada projelerimizi devam ettiriyoruz"
Anatolia Aero Design ekibinde çalışan Uçak Gövde ve Motor Bakımı 3. sınıf öğrencisi İltemir Taha Binali ise, "İnsansız hava araçları araştırma geliştirme çalışmaları yapıyoruz. Kendi lisans çalışmalarımızla aynı zamanda projelerimizi devam ettirmek zorundayız. Her hafta zorunlu 8 saat çalışmamız var. Ayrıca hafta içleri de müsait olduğumuzda akşam saatlerinde gelip burada projelerimizi devam ettiriyoruz. Şu an üzerinde çalıştığımız yaklaşık 6 proje var. Tabii ki yoruluyoruz. Ancak bir şeyler başarmak istiyorsak burada yorulmanın pek bir önemi kalmıyor. Çünkü başarı burada tek başına iş yapmak değil, hayatta da diğer işleri başarıp buraya vakit ayırabilecek durumu elde edebilmektir" ifadelerini kullandı.
Kaynak:
HABERE YORUM KAT