Emlakçılar Müstakil Ve Az Katlı Evlerde Yaşanan Yüksek Talebi Karşılamakta Zorluk Çekiyor
Eskişehirli bazı vatandaşların meydana gelen depremlerden sonra müstakil ve az katlı evlere yönelmesiyle bu kriterlere uygun konut bulmakta zorluk yaşanıyor.
Eskişehirli bazı vatandaşların meydana gelen depremlerden sonra müstakil ve az katlı evlere yönelmesiyle bu kriterlere uygun konut bulmakta zorluk yaşanıyor.
Kahramanmaraş'ta meydana gelen ve 11 ilde büyük yıkıma yol açan depremlerden sonra Eskişehirli vatandaşlar yüksek binalar yerine düşük katlı evlere yöneldi. Emlakçılar özellikle müstakil evlerde yüksek talep yaşandığını ancak Eskişehir'de bu kriterlerdeki ev sayısının az olduğunu ve bundan dolayı vatandaşların taleplerini karşılayamadıklarını söyledi.
"Fay hattından uzak bölgelerin bir an önce imara açılması lazım"
Eskişehir'de emlakçılık yapan Ömer Selvi, "Müstakil ve düşük katlı evlere her zaman talep fazlaydı. İnsanlar eski binalara hiçbir zaman için yüksek paralar ödemek istemiyorlardı. İmara açılan alan sayısı çok az olduğu için insanlar eski ve yüksek katlı binalara mahkum bir şekilde yaşamak zorunda bırakılıyor. Bence fay hattından uzak bölgelerin bir an önce imara açılması lazım. Bu işin tek çözümü böyle olur. Her şey arz talep meselesidir, arsa az olursa pahalı olur. Müteahhitler de inşaat yapmaya düzgün yer bulamıyorlar, buldukları yerler de çok pahalı oluyor. Çünkü talep var, arz yok. Belediye imara gitmiyor, bunun artık siyasi bir olayı kalmadı. İnsanların canı söz konusu, bir an önce uygun her yer imara açılmalı ve altyapı çalışmaları başlatılmalı" dedi.
"Artık çok talep olacağını düşünmüyorum, deprem bizim sektörümüzü kökten değiştirdi"
Güncel olarak yüksek katlı binalardaki dairelerin fiyatında herhangi bir değişim yaşanmadığını ancak ilerleyen günlerde düşüş olabileceğine dikkat çeken Selvi, kimsenin çok para ödeyerek eski ve yüksek katlı binalarda oturmak istemeyeceğini dile getirdi. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde etkili olan depremlerin emlak sektörünü kökten değiştirdiğinden bahseden emlakçı Ömer Selvi, "Depremden 2-3 gün sonra belediyenin İnşaat Mühendisleri Odası'yla bir protokol imzaladığını duyduk, riskli yapıları tespit edeceklerini söylüyorlar. Bu bence zaman kaybı, riskli yapılar zaten ortada. Bunun için mimar veya mühendis olmaya gerek yok, dışarıdan bakınca bile çoğu anlaşılıyor. Herkes Eskişehir'in zemin olayını biliyor ama zeminden çok inşaatların sağlamlığı da önemli. Eskişehir'de genel olarak birçok zemin yumuşak. Şu an yüksek katlı binaların fiyatlarında düşüş yaşanmadı ancak bazı sıkıntılar yaşıyoruz. Mesela ben şehir merkezindeki yüksek katlı bir binayla ilgili pazarlık aşamasındaydım fakat müşterim iş bitmek üzereyken aradı ve "Biz vazgeçtik" dedi. Yani bu deprem piyasayı çok etkiledi. Tabii ilerleyen günlerde bir düşüş bekleniyor. Kimse 2-3 milyon lira para verip, yüksek katlı eski bir binada daire satın almak istemez. Çünkü deprem ülkemizin bir gerçeği. Dünyadaki en büyük depremlerden birini yaşadık. Bundan sonra da öyle çok talep olacağını düşünmüyorum, deprem bizim sektörümüzü kökten değiştirdi" diye konuştu.
"Söz konusu olan sadece benim canım değil, ailem de var"
Eskişehir'de yaşayan emekli öğretmen Zafer Erdal, maddi imkanların el vermesi halinde müstakil bir eve geçmeyi tercih edeceğini ifade etti. Bulunduğu mahallenin çok güvenli olmadığını düşündüğünü ve zemin etüdünün önemli olduğunu söyleyen Erdal, şu ifadeleri kullandı:
"Benim evim fazla yüksek katlı değil, altı katlı bir binada oturuyorum ama depreme daha dayanıklı bir binada oturmayı tercih ederdim. Çünkü deprem bir doğa olayı ve bunu yaşayacağız. Deprem ülkesinde yaşıyoruz, bu kaçınılmaz bir olay. Can güvenliğimi sağlamak için mecburen depreme ve afetlere dayanıklı bir ortamda ikamet etmek isterim. Söz konusu olan sadece benim canım değil, ailem de var. Onları da düşünmek zorundayım. Bu nedenle daha güvenli bir ortamda oturmayı tercih ederim. İmkanım olsa tek katlı ve bahçeli bir eve geçmek isterim, ama maddi şartlar buna el vermiyor. Belki Eskişehir'de çok fazla tek katlı ev yok ama çift katlı dubleks binalar var. Mesela Vişne Evleri en fazla iki ya da üç katlı ve depreme dayanıklı. Zemin etüdünün mutlaka yapılması lazım. Biz şu anda Vişnelik Mahallesi'ndeyiz ama ben buranın depreme dayanıklı olduğunu düşünmüyorum. Bence burası tam bir tarım arazisiydi ama rant getirsin, para kazandırsın ve daha rahat ulaşım sağlansın diye buralara bina diktiler. Böylelikle tarım arazilerini öldürdük ve burada ikamet ediyoruz. Bu yanlış bir olay. Vişnelik zemin olarak yumuşaktır ve bana güvensiz geliyor."
Kaynak:
HABERE YORUM KAT