Devlet Adaletsiz, Adalet de Avukatsız Olmaz,Olamaz
Cumhuriyet Halk Partisi Karaman İl Başkanı Avukat İsmail Atakan Ünver'in Mesajı;
Hukuk devletinin temeli savunma, savunmanın da direği avukatlardır. Hukuk devletinin günden güne yok edildiği, hukukun vicdanların sesi olmaktan çıkarılıp iktidarın borazanı haline getirildiği günümüz Türkiye’sinde, tüm bunların yanında avukatlar da etkisiz kılınmaya çalışılmaktadır. Avukatlık bir meslek olduğu kadar, hak arayan vatandaşa uzanan bir yardım elidir de… Zira karşılaştığı haksızlıklar karşısında vatandaşın ilk müracaat kapısı hukuk, temsilcisi de avukattır.
Yargısız infazlarla masumiyet karinesinin yok sayıldığı, tutukluluk hali ve adli kontrol gibi çeşitli tedbir yöntemlerinin tedbir olmaktan çıkarılıp cezaya dönüştürüldüğü, sade vatandaşın haksız – hukuksuz uygulamalarla kamu gücü karşısında ezildiği, hak aramak isteyenin hakkını aramaktan korktuğu, gerek hukuk gerekse de ceza yargılamalarının yıllarca sürdüğü, geç gelen adaletin adalet olmaktan çıktığı, yargılama ve soruşturma makamlarının vatandaşın ve savunmanın taleplerini, hatta üst yargı mercilerinin içtihatlarını yok saydığı, hukuk sistemimizin parası olanın hakkını arayabildiği bir şekle büründürüldüğü, hakkın hukukun ve adaletin yok edildiği günümüzde avukatlık mesleğinin önemi daha da artmıştır. Ne var ki yukarıda saydığımız uygulamalarla hukuk devletiyle birlikte avukatlık mesleği de gerek itibar gerekse de maddi anlamda günden güne geriletilmektedir. İşlemeyen yargı sisteminin yükü, avukatların üzerine kalmaktadır. Hukukun işlemediği bu süreçte, müvekkil karşısında avukatlar mahcup olmaktadır. Geç gelen ya da hiç gelmeyen adaletin sorumluluğu da çoğu zaman avukatlara yüklenmektedir. Avukatlar, devletin ve devleti idare edenlerin kendi siyasi anlayışları doğrultusunda şekillendirmeye çalıştıkları adalet mekanizmasının içinde müvekkille devlet arasında kalmakta, müvekkilinin hakkını savunurken karşılaştığı adaletsizlikler ve hukuk dışı uygulamalar karşısında içinde bulunduğu yargı camiasının siyaset eliyle sürüklendiği hukuk tanımaz anlayışıyla da eşitsiz koşullarda mücadele etmeye çalışmaktadırlar.
Tarih boyunca halkı susturmak isteyen baskıcı iktidarlar, önce savunmanın sesi avukatları, avukatların meslek örgütleri olan baroları ve baroların çatı birliklerini susturmaya meyletmişlerdir. Ne var ki adalet tesis olunduğunda ve baskı rejimini kuranlar yaptıklarının hesabını vermek için yargı önüne çıktıklarında her şeyden önce, bir avukata ihtiyaç duymuşlardır. O yüzden devlet adaletsiz, adalet de avukatsız olmaz, olamaz… Avukatlık mesleğinin onurunun korunması ve hak ettiği değeri bulması açısından avukata ve avukatlık mesleğine sahip çıkmak, sadece avukatlara değil, adalete ve hukuk devletine inanan herkese düşen bir görevdir.
Avukatlar meslek hayatları boyunca birçok mesleki sorunla karşı karşıya kalmalarına rağmen, hukukun hâkim olması ve adaletin tesis edilmesi mücadelesinden asla vaz geçmemişlerdir. Avukatlar bir yandan laiklik ilkesi ve sosyal hukuk devleti anlayışı ile kutsal savunma mesleğini yerine getirirken, öbür yandan da eğitimden sosyal güvenliğe, özlük haklarından iddia makamıyla eşitsizliğe ve yargı camiasının üvey evladı olarak görülme anlayışına kadar önemli mesleki sorunlarla boğuşmaktadırlar. Bu anlamda iktidarların öncelikli görevi, kutsal savunma hakkının temsilcileri olan avukatların, tüm sorunlarına çözüm üretmektir. Oysaki günümüzde avukatlık mesleği günden güne değersizleştirilmekte, yargılama aşamasında ‘avukat olmasa da olur’, hatta ‘olmasa daha iyi olur’ anlayışı hâkim kılınmaya çalışılmaktadır.
Tüm sıkıntılarına rağmen avukatlık, bi çare kalmışlara zor günlerinde uzanan, iyi günlerde unutulan insan elidir. Büyük Şair Nazım Hikmet “Nasılsın ?” şiirinde adeta avukatları anlatmıştır:
“İyi günlerimde çok eller uzanır ellerime,
Resmimi başköşeye asarlar...
Fakat demir kapıların her kapanışında üzerime,
Ardında taş duvarların her kaldığım zaman,
Ne arayan beni, ne soran...
Eeeehhhh, daha iyi be bunun böyle olduğu...
Minnetim ve borçluluğum yalnız sana kalsın.
İyi günlerimde benim unuttuğum insan eli
Nasılsın? “
Baskıya karşı hukuka sarılanların, güçlüyü değil haklıyı, zalimi değil mazlumu savunduğu için kapılarını çaldığı, vicdanının sesini ve insan unsurunu hiçbir zaman göz ardı etmeden görev yapan tüm meslektaşlarımın; bütün sorunlarının çözüldüğü, avukatlık mesleğinin ve avukatların hak ettikleri değeri bulduğu, 5 Nisanların; hakkın, hukukun ve adaletin hâkim olduğu özgürlük günleri olarak kutlayacağımız günler olması dileğiyle avukatlar gününü kutlarım.
Kaynak:Karaman Habercisi - Karaman Haber Merkezi
HABERE YORUM KAT