Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mücahit Demirtaş, Antalya, Muğla, Mersin, Adana ve Osmaniye'deki orman yangınlarından etkilenen bölgelerin "Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi" ilan edilmesine ilişkin, "Devletimiz güçlüdür, her türlü mağduriyeti giderecek şekilde hazırlıklarını yapmıştır." dedi.

Demirtaş, AA muhabirine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Antalya, Muğla, Mersin, Adana ve Osmaniye'de orman yangınlarından etkilenen alanların "Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi" ilan edilmesine ilişkin değerlendirmede bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, orman yangınları nedeniyle 5 ili kapsayan kararının ardından hemen harekete geçtiklerini belirten Demirtaş, "Devletimiz güçlüdür, her türlü mağduriyeti giderecek şekilde hazırlıklarını yapmıştır. Sahada yapılacak tespitler neticesinde varılacak sonucu beklemeksizin, Sayın Cumhurbaşkanı'mız bunu erkenden açıklayarak bütün bürokrasiye ve çalışanlara hem talimat vermiş hem de yol göstermiş oldu." ifadelerini kullandı.

Demirtaş, yangından etkilenen bölgelerde başlatılan evler ile hayvansal ve tarımsal alanlardaki zararlara yönelik hasar tespit çalışmalarının sürdüğünü belirterek, "İnşallah bu zararlar en kısa zamanda telafi edilecek. Devlet, bunları karşılamaya muktedirdir. Süreci takip edeceğiz." dedi.

Yangından etkilenen bölgelerde yürütülen çalışmalara değinen Demirtaş, şöyle devam etti:

"Şu anda ön hasar tespitleri yapıldı. Bunların envanterleri AFAD merkezimize ulaştırıldı. Bunun itiraz süreleri ve hak sahiplerinin tespit çalışmaları var. Bunlar devam ediyor. Her vatandaşımızın, binası yanan ya da yıkılması mecbur olan 'ağır hasarlı' dediğimiz binaların karşılığında, devletimiz bulundukları yerde ahırıyla, oradaki tarımsal faaliyetini giderebilecek müştemilatını da yaparak teslim edecek inşallah en kısa zamanda."

- "Devletimiz de bu sıkıntıları giderecek güçtedir"

Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Demirtaş, vatandaşların müsterih olması gerektiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Hastalık salgını ya da afet durumlarındaki en tehlikeli şey, fitne ve nifakın yayılmasıdır. Bu daha önemlidir. Muhtarlarımızla bu konuyla ilgili görüşmeler yaptık. Bu nifakı önlemek durumundayız çünkü bu, toplumsal olayların başka türlü gelişmesine ve başka sıkıntılara neden olacaktır. Bütün Türkiye çapında, bu afetler karşısında gerçekten milletimizin alicenaplığı, yardımseverliği şu anda o kadar yüksek ki; muhtarlar, kaymakamlarımız ya da belediye başkanlarımız, yeterince ihtiyacın da üzerinde yardım geldiğini söylüyorlar. Biz bize yeteriz. Devletimiz de bu sıkıntıları giderecek güçtedir. Yeter ki fitne, fesat ve nifaklara fırsat vermeyelim. Birlik olalım. Üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir şey yoktur."