Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Derya Mutlu, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) İngiltere'de mutasyona uğramasına ilişkin paniğe gerek olmadığını belirterek, "Salgının başlangıcından beri, aslında mutasyonlar vardı, devam ediyordu. Bunlar Kovid-19'lu hastalardan elde edilmiş virüsler üzerine yapılan çalışmalarla takip ediliyordu." dedi.

Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Mutlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mutasyonların çoğalan, yaşayan her canlı türünde yaşanabilecek gen üzerindeki değişiklikler olduğunu söyledi.

Virüslerde bu mutasyonların daha sık görüldüğünü belirten Mutlu, virüslerin en hızlı çoğalan canlı türleri olduğunu dile getirdi.

RNA virüslerinin DNA virüslerine kıyasla içerdikleri enzimler nedeniyle daha fazla mutasyona uğradıklarına işaret eden Mutlu, şöyle dedi:

"Salgının başlangıcından beri, aslında mutasyonlar vardı, devam ediyordu. Bunlar Kovid-19'lu hastalardan elde edilmiş virüsler üzerine yapılan çalışmalarla takip ediliyordu. Mutasyon dikkat çekti çünkü İngiltere'nin güneydoğusunda vaka sayıları ciddi oranda artış göstermişti. Artan vaka sayılarıyla beraber bu mutasyon, koronavirüs hastalarının yarısından fazlasında saptanmaya başlanmıştı. O yüzden de yeni mutasyonun bulaştırıcılığının daha yüksek olduğundan şüphelenildi."

 "Bulaşı engellemenin yolu normal tedbirlere daha sıkı devam etmektir"

Orijinaline göre mutasyonunun yüzde 70 daha fazla bulaştırıcı olduğu bulgusunun araştırılması ve kanıtlanması gerektiğini vurgulayan Mutlu, dünyanın yeni mutasyona kilitlendiğine işaret etti.

Mutlu, Türkiye'nin mutasyona karşı İngiltere'den seyahat kısıtlaması, bu ülkeden gelenlere karantina uygulaması ve kontrol altında tutulması yönünde aldığı önlemlerin yerinde olduğunu belirtti.

Mutasyonların çıkıntı protein denilen alanda yoğunlaştığını söyleyen Mutlu, özellikle aşı firmalarının mutasyonu test etmesi gerektiğine dikkat çekti.

Mutlu, şunları kaydetti:

"Büyük bir proteindeki küçük değişikliklerden bahsediyoruz. Dolayısıyla aşı konusundaki çekinmelere, mutasyondan dolayı koruyucu olmayacağı konusundaki kaygılara şu aşamada gerek yok. Aşı salgını sonlandırabilecek en güçlü silahımız. Salgının çıkış yolunun anahtarının aşı olduğunu düşünüyorum. Ben de gönüllü denek oldum. Mevcut tedbirlere devam etmek gerekiyor. Bulaşı engellemenin yolu normal tedbirlere daha sıkı devam etmektir. Son iki haftadaki kısıtlamalarda bile laboratuvarımızda vaka sayılarında yüzde 20'lik bir azalma olduğunu gözlemledik."

 "Panik olmayı gerektirecek bir durum yok"

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın da mutasyonun daha hızlı yayılım gösterdiğini kaydetti.

Aşının önemli olduğuna değinen Yalçın, "Panik olmayı gerektirecek bir durum yok. Virüslerde bu mutasyonlar beklenir. Daha fazla da oluşabilir, insanların yararına ya da zararına olabilir ama şu anda bir şey söylemek çok erken. Başlangıcından beri mutasyon oluşumu devam ediyor. Yaşamda kalabilmek için virüsler birtakım mutasyonlar geliştirmek durumunda. İlerde yeni mutasyonlar da gelişebilir. Bu bizim lehimize ya da aleyhimize olabiliyor." diye konuştu.

 "Tedavi yaklaşımlarında şimdilik bir değişiklik yok"

Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Terapötik Aferez Ünitesi sorumlusu Prof. Dr. Alphan Küpesiz ise Kovid-19 hastalarına immün plazma tedavisinin ilk yapıldığı üniversite hastanelerinden biri olduklarını söyledi.

Normal tedavilerin yanında immün plazma tedavisine de devam edildiğini vurgulayan Küpesiz, "Mutasyon sürecinde, tedavi yaklaşımlarında şimdilik bir değişiklik yok. Mutasyonun olduğu virüsle ilgili hastalıklarda da immün plazma kullanımına devam edilecektir." dedi.