Antalya'daki Cinayet Davasında Yeni Gelişme
Antalya'da travestiyi 22 bıçak darbesiyle öldürdüğü gerekçesiyle yargılanan 20 yaşındaki sanık, yeniden hakim karşısına çıktı.
Antalya'da travestiyi 22 bıçak darbesiyle öldürdüğü gerekçesiyle yargılanan 20 yaşındaki sanık, yeniden hakim karşısına çıktı. Duruşmada dinlenen olayın tek görgü tanığı, sanığın ortada herhangi bir neden yokken, yatağın üzerinde olan maktulü sırtından bıçaklamaya başladığını söyleyerek, "Ben cimcikliyor, şaka yapıyor sandım. Naz bağırmaya başladı. Bende, "Ne yapıyorsun? " diye bağırdım. Ş.Y., Naz'ın kafasına yastık bastırmış halde boğazına doğru bıçakla vuruyordu. Naz'ın yalvarışını hatırlıyorum. "Öldür beni" diye yalvarıyordu" dedi.
Olay, geçtiğimiz 13 Mayıs'ta sabah 07.00 sıralarında Muratpaşa ilçesine bağlı Deniz Mahallesi 129 Sokak'taki 4 katlı binanın birinci katında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, "Dur yapma. Senin Allah'ın yok mu?" diye sesler duyan apartman sakinleri, durumu polis ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Seslerin geldiği daireye yönelen ekipler, eve girdiklerinde, "Naz" takma ismini kullanan travesti Gökçe Saygı'yı (39) kanlar içerisinde yerde yatarken buldu. Sağlık ekipleri, çok sayıda bıçak darbesi aldığı görülen Gökçe Saygı'nın yaşamını yitirdiğini belirledi.
Güvenlik kamerası görüntülerini inceleyen polis, cinayet zanlısının Ş.Y. (20) olduğunu tespit etti. Şüpheli, öğle saatlerinde Kepez ilçesinde bir eve düzenlenen operasyonla yakalandı. Şüpheli ile beraberinde bulunan Ş.K. da gözaltına alındı. Asayiş Şube Müdürlüğünde ifadesi alınan Ş.Y'nin Gökçe Saygın'ı 7 bıçak darbesiyle öldürdüğünü söylediği öğrenildi. Ş.K'nın da cinayet anında aynı evde olduğu ortaya çıktı. Ş.Y., sevk edildiği adliyede nöbetçi hakimlik tarafından tutuklandı. Cinayet anında aynı evde olan Ş.K. ise yurt dışına çıkış yasağı getirilip, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Antalya Adli Tıp Kurumunun raporuna göre ise maktulün vücudunda 22 bıçak yarası olduğu ve bunların 12'sinin tek başına öldürücü nitelikte olduğu ifade edildi.
Katil zanlısını Whatsapp'ta paylaşmış
Cinayet Büro Amirliği ekipleri, ayrıca Gökçe Saygı'nın telefonundaki Whatsapp uygulamasındaki son durumunda katilinin fotoğrafını paylaştığını belirledi. Saygı'nın önceki gece birlikte olduğu cinayet zanlısı Ş.Y. ile olaya tanık olduğu iddia edilen Ş.K.'yi öldürülmeden yaklaşık 3 saat önce Whatsapp durumunda paylaştığı, yan yana koltukta oturan ikiliden katil zanlısının telefonuyla oynadığı, diğer şüphelinin ise uyuduğu fotoğrafı "Dizi time (saati)" mesajıyla paylaştığı anlaşıldı.
Hakkında "kasten adam öldürme" suçlamasıyla dava açılan tutuklu sanık Ş.Y., yeniden hakim karşısına çıktı. Antalya 3. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Ş.Y., müşteki ve taraf avukatları katıldı.
Duruşmada tanık olarak dinlenen Ş.K'nın ifadesi, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yöntemiyle dinlendi.
Ş.K., olaydan önce sanığın ailesiyle yaşadığı problemler nedeniyle yanına geldiğini, kendisinden kıyafet istediğini söyledi.
Olay günü Ş.Y. ile beraber Güllük Caddesi'nde geldiklerini ifade eden Ş.K., "Yanımızda bir arkadaşımız daha vardı. Onu evine bıraktık. Sonra Ş.Y., arkadaşı olan maktul Naz'ı aradı. Naz'ın evine gitmeyi düşündük. Onu aradığımızda kendisi müsait olunca bize döneceğini söyledi. Aradan 1 saat sonra Naz bize dönüş yaptı ve evine davet etti" dedi.
"Cimcikliyor, şaka yapıyor sandım"
Maktulün evine gittiklerinde film izlediklerini kaydeden tanık Ş.K., yaklaşık 15 dakika sonra sanığın uyuyakaldığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
"Film 05.30 sıralarında bitti. Film bittikten sonra Naz bana uyuyacağım odayı gösterdi. Ben odaya gittim, aradan biraz zaman geçti. Naz beni çağırdı, "Uykun yoksa gel birer sigara içelim, film izleyelim" dedi. Bende teklifini kabul ettim. Film 6 buçuk civarında başladı, izliyorduk. Filmin son dakikalarında Ş.Y. geldi ve "Siz ne yapıyorsunuz?" dedi. Biz yatağın üstüne uzanıp film izliyorduk. Ş.Y., Naz'ın sol tarafında uzandı. Hatta filmim bitmesine yakın, "ben korkarım" deyip kafasını çevirdi. Sonra tuvalete gideceğini söyledi. Gitti, geldi ve yanımıza uzandı. Sonra ortada bir şey yokken yatağın üzerine uzanmış olan Naz'ın sırtına bıçakla vurmaya başladı. Bıçağı nereden çıkardığını görmedim. Ben cimcikliyor, şaka yapıyor sandım. Naz bağırmaya başladı. Bende, "Ne yapıyorsun? Senin Allah'ın yok mu?" diye bağırdım. Ardından telefonumu almaya gittim. Odaya tekrar döndüğümde Ş.Y., Naz'ın kafasına yastık bastırmış halde boğazına doğru bıçakla vuruyordu. Naz'ın yalvarışını hatırlıyorum. "Öldür beni" diye yalvarıyordu. Ş.K., maktulün kendilerine cinsel ilişki teklifinde bulunmadığının da altını çizerek, kibar ve misafirperver biri olduğuna dikkat çekti.
Rüyasında doğrayıp, klozete atmış
Ş.K. ifadesini şöyle sonlandırdı:
"Ben evden çıktığımda Ş.Y'ye, "Niye yaptın?" diye sorduğumda, "Kanka rüyamda gördüm. İnce ince doğrayıp klozete atıyordum" dedi". Söz hakkı tanınan sanık ise, tanık arkadaşı Ş.K'nın söylediklerini kabul etmediğini belirtti.
Mahkeme heyeti ise sanık Ş.Y'nin tutukluluğunun devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
HABERE YORUM KAT