Alime Toprak’a Meşru Müdafaa Şartlarının Uygulanması İstendi
Avukat Şifa Özdemir, "Haksız tahrik indirimi müvekkilin yaşadığı şiddetin ağırlığı karşısında çok hafif ve adil olmayan bir karar olacaktır. Meşru müdafaa vardır.
Mersin'in Anamur ilçesinde 2 yıl önce çalıştıkları muz serasında eşi Ali Toprak'ın başına tarım aletiyle vurarak öldürdüğü ileri sürülen Alime Toprak, yarın karar duruşmasına çıkacak. Avukat Şifa Özdemir, "Haksız tahrik indirimi müvekkilin yaşadığı şiddetin ağırlığı karşısında çok hafif ve adil olmayan bir karar olacaktır. Meşru müdafaa vardır. Bu sebeple müvekkile beraat verilmesi gerekmektedir" dedi.
Silifke Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın karar duruşması yarın yapılacak. Cumhuriyet Savcısı esas hakkındaki mütalaasında Toprak'ın haksız tahrik indirimleri uygulanarak kasten öldürme suçundan cezalandırılmasını talep etmişti.
"15 yıl boyunca sürekli şiddet görmüştür"
Davayla ilgili açıklamalarda bulunan Alime Toprak'ın avukatı Şifa Özdemir, müvekkilinin 15 yıl evli kaldığı maktulden sürekli şiddet gördüğünü söyledi. 15 yaşında maktulün tecavüz etmesi sonucunda Alime Toprak'ın evlenmek zorunda kaldığını vurgulayan Özdemir, "Bu süreçte hamile kalmış ve gördüğü şiddet nedeniyle de düşük yapmıştır. Yıllarca sistematik şiddete maruz kalan müvekkil, aynı şekilde çocuklarına da şiddet uygulanmasına karşı maalesef sessiz kalmıştır. Maktul 14 yaşında kızlara düşkünlüğü olan pedofili bir kişiliktir. Müvekkile sürekli kendisine bu yaşlarda kızlar bulmasını ve kendisini evlendirmesini istemektedir. Bunun karşısında Alime'ye çeşitli baskılar yapmakta ve şiddet uygulamaktadır. Kumar borcu olan maktul, borcunun karşılığında karısının başka erkeklerle birlikte olup, bu borcu kapatmasını istemektedir. Müvekkili fuhuşa zorlayan fiziksel, cinsel, psikolojik şiddet uygulayan maktul, bununla da yetinmeyip çocukları da balkondan aşağı atmıştır. Zaten bu da raporlara yansımıştır. Bu konuda sessiz kalması için yine müvekkile baskı ve şiddet uygulamıştır" diye konuştu.
"Kaçma gibi bir durum söz konusu olmuyor"
Olay günü öğlen saatlerinde tartışmanın başladığını kaydeden Özdemir, "Olay günü maktul, eşini birisiyle ilgili zorluyor. Maktul, birisinin olduğunu, çok para kazandığını, o kazandığı para karşılığında müvekkilin onu kandırmasını ve parasını almasını istemektedir. İşte olay günü bununla ilgili baskı yapmaktadır. "Gideceğiz akşam, içki içeceğiz, sen kandıracaksın, parasını alacaksın, birlikte olacaksın, ben de borçlarımı kapatacağım" diyor ve o şekilde aralarında bir kavga başlıyor. Bu sırada elinde muz kesme bıçağı var. Müvekkilimin üzerine geliyor. Müvekkilin kaçma şansı bulunmuyor. Çünkü seranın içerisindeler, sulama nedeniyle yerler kaygan, ıslak. Kaçma gibi bir durum söz konusu olmuyor. Yaşanan arbede sırasında yerde bulduğu kesme aleti olan daldız dediğimiz aletle maalesef öz savunma yaparak öldürme sonucu ortaya çıkıyor" dedi.
"Olayda meşru müdafaa vardır"
Savcılık tarafından haksız tahrik indirimleriyle cezalandırılmanın talep edildiğini hatırlatan Özdemir, "Ancak biz bunun tam tersini, haksız tahrik indirimi müvekkilin yaşadığı şiddetin ağırlığı karşısında çok hafif ve adil olmayan bir karar olacaktır. Meşru müdafaa vardır. Olay anında maktul saldırmasa bile müvekkile yaşadığı tüm bu şiddet yakın bir tehdit altında olduğunu ortaya koymaktadır. Bu sebeple meşru müdafaa şartları oluşmaktadır. Sadece yaşadığı şiddet ve korku, heyecan nedeniyle sınırı aşma söz konusu. Bu sebeple müvekkile beraat verilmesi gerekmektedir. Zaten bununla ilgili bazı örnek kararlarda vardır" ifadelerini kullandı.
HABERE YORUM KAT