Aladağlar, Kademeli Normalleşmede Dağcıları Ve Kampçıları Ağırlıyor
Dağcılık, kaya tırmanışı, trekking, off-road ve kampçılık gibi birçok etkinliğin yapılabildiği Niğde'nin Çamardı ilçesindeki Aladağlar, doğayla iç içe olmak isteyenlere ev sahipliği yapıyor
Kaya tırmanışı, tur kayağı, trekking, dağ bisikleti, off-road, kampçılık ve izcilik faaliyetleri için yurt içi ve yurt dışından çok sayıda maceracıyı çeken Aladağlar, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde evlerinde sıkılanların uğrak mekanı haline geldi.
Çamardı ilçesinde bulunan ve 3 bin metrenin üzerinde 30, 3 bin 500 metrenin üzerinde 7 zirvesi bulunan Aladağlar, önemli dağcılık ve doğa sporları merkezlerinden biri olarak öne çıkıyor.
En önemli zirvesi Demirkazık olan bölgeye gelen yerli ve yabancı turistler, kaya tırmanışı, tur kayağı, trekking, dağ bisikleti, off-road, izcilik gibi etkinliklerin ardından Aladağlar Milli Parkı içinde yer alan Emli Boğazı'nda kamp yaparak günün yorgunluğunu atıyor.
Balıkesir'den gelen kampçılardan sağlık çalışanı Selcan Erdinç, AA muhabirine, arkadaşlarıyla Aladağlar'a ilk defa geldiğini, bölgenin mükemmel manzaraya sahip olduğunu söyledi.
Yaklaşık 5 gündür bölgede vakit geçirdiklerini belirten Erdinç, "Yağmur, güneş vakit harika geçiyor. Salgın nedeniyle zor günlerden geçiyoruz. Sağlıkçılar açısından biraz daha ağır geçti. Burası bizim için bir cennet, nefes aldık, şu anda ilk kaçış benim için, güzel geçti. Bir yıldan fazla izne çıkamıyorduk, iznin de böyle geçmesi mükemmel oldu." dedi.
Erdinç, bölgenin kamp için çok güzel olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Profesyonel dağcı arkadaşlarımın gittiği bir sürü rota var, eşlik edebildiğim yere kadar gidiyorum, diğer vakitler kampta zaman geçiriyorum. Arada piknik yapmak için gelen aileler var, herkes için bir şeyler var burada. Bu vadiye gelene kadar bu atmosferle karşılaşacağınızı düşünmüyorsunuz, sıra dağlar ama içine düştüğünüz zaman vadi muhteşem."
- "Teknolojinin eksikliğini aramıyoruz"
Bursa'dan gelen ve yaklaşık 10 yıldır amatör dağcılık yapan Sedat Karaçay da yıllık izninin neredeyse tamamını burada geçirdiğini anlattı.
Yurt içi ve yurt dışında birçok bölgeye gittiğini ancak Aladağlar'ın yerinin başka olduğunu vurgulayan Karaçay, şunları kaydetti:
"Buraya gelince bir daha geri dönmek istemiyoruz. Aradan biraz zaman geçtiği zaman burası bizi çağırıyor, 'gel' diyor. Buranın farklı bir havası var. Teknolojinin eksikliğini aramıyoruz. Dağa girerken ben telefonumu bir hafta 10 gün neyse kapatıyorum, vadiden çıkarken açıyorum, hatta bazen aklıma da gelmiyor telefonumu açmak. Dağcılık olmasa da doğa sporlarıyla uğraşmasını tavsiye ederim insanlara ama bir yandan da insanlar doğada çoğaldıkça izleri de çoğalıyor. İnsanlara şehrin kalabalığından uzaklaşmasını tavsiye ederim ama mümkün olduğunca temiz bırakmak şartıyla."
- "Buraları avucumun içi gibi patika patika biliyorum"
Ankara'dan gelen 64 yaşındaki Seden Köprülü, doğada olmanın kendisine mutluluk verdiğini dile getirdi.
Uzun süre dağları, kayaları seyredebildiğini, bu nedenle kendini genç hissettiğini aktaran Köprülü, "Buraları avucumun içi gibi patika patika biliyorum. Yollarını, insanlarını tanıyorum, dostlarım onlar. Gelip çadırımı kurduğumda kendimi güvende hissediyorum. Pandemi oldu, 1,5 senedir evdeyim ve çok sıkıldım. Aşılarımı oldum, 18 günümü doldurdum ve sırt çantamı aldığım gibi Aladağlar'a geldim." dedi.
Ankara'dan gelen emekli memur Ömer Kayalalp ise Aladağlar'a üçüncü kez geldiğini anlatarak, "Eylülde tekrar gelmek için plan yaptık eşimle. 5 gündür buradayız, o zaman da bir hafta kalacağız." ifadelerini kullandı.
HABERE YORUM KAT