Aksaray'da Öğretmen Olamayınca Ustası Olduğu Yorgancılığı Şehirden Şehre Taşıdı
Aksaray'da öğretmen olma hayali ile 59 yıl önce girdiği sınavı kazanmasına rağmen babasının vefatıyla ailesini geçindirmek için çalışma hayatına atılan yorgan ustası Niyazi Örnek, ilden ile taşıdığı mesleğiyle 59 yıldır geçimini sağlıyor.
Öğretmen olma hayali ile 59 yıl önce girdiği sınavı kazanmasına rağmen babasının vefatıyla ailesini geçindirmek için çalışma hayatına atılan yorgan ustası Niyazi Örnek, ilden ile taşıdığı mesleğiyle 59 yıldır geçimini sağlıyor.
Aksaray'da yorgancılık mesleğinin son 2 temsilcisinden biri olan 72 yaşındaki Niyazi Örnek, 59 yıl önce girdiği öğretmenlik sınavını kazanmasına rağmen zor şartlarda öğrenerek bugünlere getirdiği mesleğini emanet edecek genç bulamıyor. 1963 yılında memleketi Malatya'da girdiği Öğretmen Okulu sınavını kazandığı yıl babasını kaybeden Niyazi Örnek, hayalini kurduğu okula yoksulluk nedeniyle gidemedi. 6 kardeşin en büyüğü olarak ev geçindirme çabasına düşen Örnek, Hatay'ın İskenderun ilçesinde çalışan arkadaşının yanına giderek yorgancılığı öğrenmeye başladı. İskenderun ve Mersin'de çıraklığını yaptığı mesleğinin Kayseri'de kalfalığını yapan Niyazi Örnek, evlilik nedeniyle gittiği Adana'da 23 sene çıraklarıyla mesleğini devam ettirdi. Kendi okuyamadığı için üniversite kazanan kızının peşinden 7 yıl önce Aksaray'a gelen Niyazi usta yolda adres sormak için tanıştığı kişiden dükkan devralarak mesleğin kentteki son 2 temsilcisinden biri oldu. Kızı okulu bitirmesine rağmen Aksaray'da kalan usta, kentte mesleğin tükendiğini anlattı. Mesleğin hazıra döndüğünü belirten Niyazi Örnek, çırak yetişmediğini söylerken, eskisi gibi değer görmeyen mesleğin kazandırmadığını anlattı. Elyaf ve yün yorganların tek kişiliğini 75 liradan, çift kişiliğini de 100 liradan diktiğini söyleyen Niyazi Örnek, ipek yorgana ilginin kalmadığını söyledi.
Öğretmen Okulu sınavını kazanmasına rağmen babasının vefatından sonra çalışmak zorunda kaldığını anlatan Niyazi Örnek, "1963 yılında Darende'nin Günpınar Köyü İlkokulunu bitirdim. Öğretmen Okulu sınavına girdim. Sağ olsun Ahmet Açık diye bir hocamız vardı. Bizi babalarımızın elinden zorla onları ikna ederek almış sınava sokmuştu. 2 arkadaş kazanmıştık. Bir ben bir de bayan arkadaşım kazanmıştı. O okumaya devam etti ben edemedim. Çünkü babam vefat edince okul açıldı gidemedim. Gidemeyince de 6 kardeşin en büyüğü benim, fakirlik, garibanlık zaten insanların başındaydı. Yapacak tek çare kaldı. Emellerimden vazgeçip geçim yönüne girmekti. Eve 3-5 kuruş katkıda bulunmaktı. Babam da yorgancıydı ama ben ufak yaşta olduğum için babamın yanında yetişmedim. Bir amcamızın yanına İskenderun'a gittim. Orada bu yorgancılığı öğrendim. Oradan belli bir süre sonra Mersin'e geçtim. İsmet usta diye bir ustamız vardı, Allah rahmet eylesin onun yanında çalıştım. Türkiye'nin birçok ilinde işçi olarak çalıştım" dedi.
Aksaray'da üniversite kazanan kızının peşinden gelerek burada devraldığı dükkanı işletmeye başladığını belirten Örnek, "4 çocuğum var, 2 kız 2 oğlum var. En ufak kızım üniversiteyi kazandı. Aksaray'a geldik onu üniversiteye kayıt edeceğiz diye. Burada meslektaşımın bir tanesi, ben ona üniversiteye nereden gidebilirim diye adres sordum, o da bana ısrarla benim mesleğimi sordu. Adamın atölyesini kendime devraldım, çalışmaya devam ettim. Yapabildiğim kadar müşterim geliyor. İşimi alıyorum yavaş yavaş kendi halimde çıkartıyorum" diye konuştu.
Adana'da çalışırken çırağın bol olduğunu, zamanla mesleğe ilginin azaldığını anlatan Niyazi usta, "Adana'da çalışırken yanımda 5-6 tane çırağım vardı. Ben 20 seneden fazla Adana'da esnaflık yaptım. Orada insanlar geliyordu gençler gelip talebe çocuklar bile abi çırak lazım mı diyordu. Rağbet çoktu. Burada çırak maalesef bulamıyoruz. Mesleğe pek rağbet eden yok. Çünkü meslek bayağı kendi vasfını kaybetmiş durumdadır. Vatandaşlar pek yorgan işine bakmıyor. Hazır yapılan elyaf tipi yorganlara daha çok rağbet var. Şu an için çırak kalfa bulamıyorsun. Kendi halimizde çalışıyoruz" ifadelerine yer verdi.
Emeğin her yorganda aynı olduğunu belirten Niyazi usta, yorganları tek kişilik, çift kişilik olarak 2 ayrı fiyata diktiğini belirterek, "Elyafla yün yorgan fiyat olarak dikim ücreti aynıdır. Fakat ipek yorganlar pahalıdır. Emek isteyen bir şeydir. Bizler de belli yaşa gelmişiz artık dikmekte de zorlanıyoruz. Mesela tek kişilik yorganı şu durumda ben 75 liraya, çift kişilik yorganı 100 liraya dikiyorum. Bu, ülkemizin bugünkü hayat şartlarına göre çok ucuz bir fiyattır" dedi.
HABERE YORUM KAT