Kıdem tazminatı, çalışanların çalışma yaşamlarında önemli bir güvencesi olarak kabul edilse de bu tazminatına hak kazanmak için öncelikle çalışanın aynı işyerinde minimum bir yıl süreyle çalışmış olması gerekiyor. Bu süre, Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) doğrultusunda geçen hizmet süresi olarak kabul ediliyor. Ayrıca, işten ayrılış nedeninin de kanunlarla belirlenmiş haklı nedenlere dayanması gerekecek. 

Çalışanın kıdem tazminatına hak kazanmasını sağlayan bazı ayrılış nedenleri bulunurken, bu nedenlerin işverenin iş sözleşmesini geçerli bir sebep olmadan feshetmesi geliyor. Bu kapsamda, işverenin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranarak çalışanı mağdur etmesi durumunda, işçi kıdem tazminatını isteyebiliyor.  

Ayrıca, çalışan tarafından gerçekleşen fesihlerin de bazı durumlarda haklı sayıldığı bilinirken; örneğin, çalışanın sağlık durumunun çalışmasına mani olması, işyerindeki olumsuz ahlaki şartlar ya da zorlayıcı sebepler yüzünden istifa etmesi halinde de kıdem tazminatına hak kazanılabiliyor. 

RESMİ BELGE BULUNMASI GEREKİYOR 

Bazı özel durumlar da kıdem tazminatı alma hakkı oluşurken, erkeklerin askerlik görevini yerine getirmek için işten ayrılması, kadınların evlendikten sonraki bir yıl içinde kendi istekleriyle işten ayrılması ya da işçinin hayatını kaybetmesi gibi durumlar da bu hakka kapı aralıyor.  

Bunun yanı sıra, emeklilik şartlarının sağlanması da önemli bir kıdem tazminatı konusunda gerekçe olarak biliniyor. Bu kapsamda, çalışanın SGK’dan resmi emeklilik yazısını alması ve işten ayrılırken bu yazıyı işverene sunması şartı aranıyor. İşten çıkış bildirgesinde “emeklilik” gerekçesinin net bir şekilde belirtilmesi gerekiyor. Aynı şekilde, askerlik ya da evlilik gibi gerekçelerle işten ayrılanların da bu durumlarını resmi belgelerle belgelendirmesi gerekiyor ve böylece, tazminat alabiliyor.